2005 yılından bu yana blog yazıyorum fakat bu işe ilk başladığımda o yılların trendleri olan
süslü menüler, gifler ve java takvim-saat gibi işe yaramayan eklentilerle bloğa estetik katmaya
çalışırdım. İlk bloğum soyadımızı simgeliyor ve ücretsiz bir blog servisine aitti. Sonra
şiirlerimi paylaştığım bir blog kurdum. Son olarak da lisedeki grubumuzu simgeleyen bir blog
oluşturdum. Lisede pis 7’li adında bir grubumuz vardı ki o zamanlar henüz TV’de böyle bir
dizi yoktu. Blog sitemizle birlikte youtube kanalımız vardı ve inanılmaz ilgi görüyorduk. Pis
7’li dizisinin konsepti bizim paylaşımlarımızla o kadar çok benzerlik gösteriyor ki dizinin
isminde ve konusunda grubumuzdan esinlenildiğine inanıyoruz.
2013 yılında HızlıAdam’ı kurup eski bloglarımı kapattım. Enerjimin tamamını tek bir bloğa
vermek istiyordum ki bu iyi bir tercih oldu sanırım.
Neden Blog Yazmaya Başladınız ve Sizi Yönlendiren Biri Var mıydı?
İlk bloglarımı sadece bedavaya web site sahibi olabilmek için bilinçsizce oluşturmuştum. Fakat
HızlıAdam.com için attığım her adım planlıydı. Uzun yılların birikimiydi. Yönlendiren olmasa da Özenç
Kılıçcıoğlu (Blog yazarı ve dijital medya uzmanı) üstadımın bloğuna tesadüfen girdiğimde makalelerinden
çok etkilendim ve birikmişliğimi tetikleyen unsur oldu. Kendisinin de izniyle kullandığı ücretli temanın
aynısını satın alıp üzerinde oynamalar yaparak kendi bloğumu (HızlıAdam) oluşturdum.
Neden blog yazıyorum? Çünkü: yazılı ifade yeteneğime güveniyorum ve sevdiğim konularda bilgilerimi
paylaşmayı seviyorum. Aynı zamanda beni refere ediyor ki birçok iş görüşmesinde artı puan almamı
sağlamış ve birçok iş teklifi almama da sebep olmuştur.
Nasıl Çok Tanınan Bir Blog Yazarı Oldunuz?
Yeni başlayan blog yazarlarına her zaman tavsiye ettiğim gibi; benim birinci ilkem “fayda” sağlamaktır.
Herkesin yazdığı konuları kopya çekip tekrar tekrar yazmak yerine tamamen kendi cümlelerimle özgün
makaleler oluşturdum. Ayrıca bunu yaparken bir tarz belirledim ve yazılarıma abartıya kaçmadan, yeri
geldiğinde argo kelimeler de ekleyerek samimiyet kattım (Öyle olduğuna inanıyorum)
Bilirsiniz: iş dünyasıyla ilgili yazılar okumak genellikle sıkıcı olur. Fayda sağlamanın yanında okuması keyifli
makaleler oluşturmaya çalıştım. Sırf içerik olsun diye cümleleri yan yana dizmedim. Az olsun öz olsun
düşüncesiyle kaliteli eserler oluşturmaya çalıştım. Biliyorum; benim yazdığım yazılara benzer yüzlerce yazı
var fakat “BENZER” yazılar. Asla aynı değil. Yani:
Herkesin yazabileceği konuları, herkesin okumaktan keyif alabileceği şekilde yazmaya gayret gösterdim. Bu
da başarıyı beraberin de getirdi.
hizliadam.com ‘daki Yazılarınızın Konularını Neye Dayanarak ve Nasıl Seçtiniz?
Kumbarada para biriktirmeye başladığımda henüz 5-6 yaşındaydım. İlk ticaretim de 7 yaşındayken
mahallede, oynamadığım oyuncaklarımı satmak ile başladı. Parayı çok severim. Evet evet! Para en
sevdiğim varlıklar arasında yer alır. Parayı seven insanı da severim. Çünkü bana göre parayı seven insan
para kazanmayı, dolayısıyla çalışmayı seven insandır. Sanırım paraya zaafı olup karakterinde bozukluk
olan kişilerden bahsetmediğimi anlatabilmişimdir ;)
Dolayısıyla ticaret tutkusu, para kazanma (üretme) hevesi, kariyer sevdası gibi ağır basan duygularım beni
iş dünyasında profesyonel olmaya yöneltti. Profesyonellik tartışılır konu olsa bile; ben de az tartışılır
değilimdir hani Biraz da ukalayımdır
Demek istediğim: küçük yaştan beri bu hobilerimin üzerine giderek çok kitap okudum, çok çeşitli işler yaptım
ve çok araştırdım. Kendimi hazır hissettiğimde okuduğum kitaplardaki gibi ben de üretmek istedim. Böylece
yazmaya başladım. Yazdığım konuların %90’ı yaşanmışlıklarıma dayalıdır.
Hızlı Adam İsmi Nerden Aklınıza Geldi?
Bir farkındalık veya fark yaratmalıydım. Çünkü yazdığım konular, iş dünyasında fark yaratmak isteyen
kitlelere hitap edecekti. Ben, Hızlı Adam benzetmesini okurlarıma ithafen belirledim. Sloganda açıkça
belirttiğim gibi: “İş dünyasında rekabet hız ister” ve önde olmak isteyen kişiler hızlı adamlardır. Lakin
okurlarım bu benzetmeyi bana lakap olarak kullanmaya başladı. Asıl niyetim bu değildi ama bana yapılan
bu yakıştırmadan gayet hoşnut olduğumu da belirtmeliyim.
Başarı Hikayenizi Anlatır mısınız?
Başarı hikayem demek istemiyorum çünkü henüz başarmış sayılmam. Bloğu ilk kurduğumda hedefim
çok daha fazla kişiye ulaşabilmekti. Çok iyi ivme alsa da henüz hedeflediğim yerde değil. Fakat iyi
gidişatı yorumlamamı isterseniz:
-Sadeliği seçmiş olmam
-Logo, renk, slogan çalışmalarına maksimum özen gösterip bloğuma kimlik kazandırmayı başarmış
olmam
-İlk altı ay neredeyse kimsenin girmediği bloğumdan ümidimi kesmeyip istikrarlı olmam
-Tamamen ÖZGÜN eserler çıkartmaya çalışmam
-Kendime bir tarz belirlemem ve seviyeyi düşürmeden samimiyeti arttırmaya çalışmam
-Diğer blog yazarlarına elimden geldiğince yardım etmem ve soru soran insanlara cevap vermem,
gelen yorumları cevapsız bırakmamam
-Bloglar arası sosyal ilişkilere önem vermem
Sevilen bir blog yazarı olmamı sağladı sanırım. Aynı şekilde bu maddeler her blog yazarını şüphesiz
başarıya ulaştıracak maddelerdir. Uygulamaktan çekinmeyin.
SON OLARAK:
Bloğunuzda HızlıAdam’a yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Bilgi paylaştıkça güzeldir ve başkalarının
işine yarayacak bilgiler sır olmamalıdır diyorum. Bol paylaşımlı, iyi bloglar diliyorum.
Bünyamin Kapıcıoğlu
www.hizliadam.com blog yazarı
0 yorum:
Yorum Gönder